Büyümenin en hızlı olduğu yenidoğan döneminde bebeğin yaşantısında en önemli konu beslenmedir. Anne sütü bebeğin hem sağlıklı olması, tüm besin öğelerini gereksinmelerini karşılaması, kolaylıkla sindirebilir ve enfeksiyonlara karşı koruması açısından yeri doldurulamaz bir besindir. Anne sütü doğumdan sonraki ilk yarım saatlik süre içinde ve başka hiçbir ek besin, su dahil, verilmediğinde bebekler için en ideal besindir.
Emzirmede annenin salgıladığı süt, yediği besinlerden karşılanır. Bebeğin beslenmesi için anneden salgılanan sütün enerjisi ve besin öğeleri, annenin yedikleriyle kendi vücudundaki depolardan salgılanır.
Emzikli kadınlar için enerji ve besin öğeleri önerilirken bireysel farklılıklar göz önüne alınmalıdır. Bu farklar sık doğumlara bağlı depoların azalması, enfeksiyon sıklığı, beslenme yetersizliği, fiziksel aktivite seviyesi gibi enerji harcamasını artıran etmenlerdir.
Sağlıklı bir annenin günde ortalama 700-800 ml süt salgıladığı esas alındığında emziklilik döneminde günlük enerji gereksinimine ek 500 kkal yapılmalıdır.
Anne sütünün içeriğini etkileyen faktörler:
- sık doğumlar
- annenin yaşı
- stres
- akut hastalıklar
- madde kullanımı
- alkol ve sigara kullanımı
- Oral kontraseptifler
- beslenme
Besin grupları | Gebelik öncesi | Emziklilik dönemi |
Süt ve ürünleri | 2 porsiyon | 4-5 porsiyon |
Et,baklagil,yumurta | 2 porsiyon | 3 porsiyon |
Sebze,meyve | 3-5 porsiyon | 6-8 porsiyon |
Tahıl grubu | 3-6 porsiyon | 5-10 porsiyon |
LOHUSA ANNEYE PRATİK ÖNERİLER
Emziklilik döneminde kilo vermek için acele edilmemeli, ilk 6 ay boyunca kilo vermek için özel bir diyet programı uygulanmamalıdır. Hamurişi, şekerli ve yağlı besinlerden aşırı tüketmemeye dikkat edilmelidir.
Doğumdan sonra bebeği emzirirken gebelik öncesi döneme göre daha fazla sıvı besin alınmalıdır. Günlük 3 lt. sıvı tüketmeye dikkat edilmelidir. Sadece su olarak 2 lt tüketilmeli; çay, kahve, asitli içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Gebelikte ortaya çıkmış diyabet varsa şeker ilaveli hiçbir içecek tüketilmemelidir.
Kalsiyum yönünden zengin olan süt, yoğurt ve peynir belirtilen miktarlarda düzenli olarak tüketilmelidir. Eğer gebelik boyunca aşırı kilo alımı olduysa yağsız süt ve ürünleri tercih edilmelidir. Demir emilimini azatlığı için sütün içine pekmez koyulmamalıdır.
Her gün bir adet yumurta ve bir porsiyon etli sebze yemeği veya kurubaklagil yenilmelidir. Yumurta, anne sütünden sonra insanın ihtiyacı olan tüm besin öğelerini bulunduran tek besin kaynağıdır. A, D, E ve B grubu vitaminleri önemli oranda içeren yumurta, içinde bulunan KOLİN sayesinde beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesinde önemli rol oynar.
Kuru fasulye, nohut, mercimek ve bulgur karışımı yemekler, portakal, mandalina, domates, maydanoz, yeşil biber, taze soğan gibi C vitamini yönünden zengin sebze ve meyvelerle birlikte tüketilmelidir.
Vitaminlerden zengin sebze ve meyveler diyette her öğün olmalıdır.
Salam, sosis, sucuk gibi katkı maddesi içeren diğer hazır gıdalar mümkün olduğu kadar yenmemelidir. Konserve besinler çok fazla tüketilmemelidir. Konserve ürünlerinin kutularında şekil bozukluğu olmuşsa kesinlikle alınmamalıdır.
D vitamini besinlerde bulunmaz. Ancak güneş ışınlarının doğrudan cilde yansıması ile sağlanır. Bu nedenle emzikli anne güneşlenmeye özen göstermelidir. D vitamini sentezi için 15-30dk güneşte kalmak yeterlidir.
Yemeklerde mutlaka iyotlu tuz kullanılmalıdır. Doğal besinlerde yeterince alınmayan iyot, ancak iyotlu tuzun kullanılması ile anne sütünden bebeğe geçer. Ancak tiroid hastası bir anne iyot kullanımıyla ilgili doktoruna danışmalıdır.
Kuru yemişler ve kuru meyveler yoğun enerjileri yanında, demir ve kalsiyum gibi minerallerden de zengindir. Glisemik indeksi yüksek bu meyveler kilo artışına neden olabileceği için beslenme programında belirtilen porsiyonları aşmamak gerekir.
Kansızlığa neden olduğundan yemeklerle birlikte çay içilmemelidir. Çay kuşluk, ikindi gibi öğün aralarında, yani yemek yendikten 1-2 saat sonra açık olarak içilmeli, çaylara limon, limon suyu eklenmelidir. İçecek olarak ıhlamur, nane, papatya, kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir.
Sebzelerin, makarna ve eriştenin haşlama suları dökülmemelidir. Kuru fasulye, nohut ve barbunya gibi kurubaklagiller iyice yıkandıktan sonra ıslatılmalı ve haşlama suları dökülmemelidir. Islatıldıktan sonra pişirilirken dış kabukları alınırsa gaz yapma problemi ortadan kaldırılmış olur.
Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine taze sıkılmış meyve suları, ayran ve limonata tercih edilmelidir.
Tarım ürünlerine haşare öldürücü ilaçlar atıldığından, sebze ve meyveler iyice yıkanmalıdır.
Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
Doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır.
Emzirme süresince bebeğin hep memede olması ve emerken uykuya dalması emzirmenin iyiye gittiğinin bir işaretidir. Bebeğin anne ile göz teması çok önemlidir. Anne emzirirken ilgisi hep bebekte olmalıdır.
Bebeğin emme refleksi memenin ağzına yerleştirilmesi ile oluşur. Bebeğin ağzına birkaç damla süt sıkılarak tadını alması ve emmeyi başlatması istenmektedir.
Doğumdan sonra gelen ilk süt (kolostrum) bebeğin bağışıklık sistemi için önemli öğeleri içerir. Bu süt mutlaka bebeğe içirilmelidir. Emzirme süresi her bebeğe göre değişebilir, doygunluğa ulaşması yani olgun sütü emmesi beklenmelidir.